Advertisement
Guest User

Untitled

a guest
Feb 6th, 2016
50
0
Never
Not a member of Pastebin yet? Sign Up, it unlocks many cool features!
text 1.74 KB | None | 0 0
  1. Başbakan o ana dek aklını kurcalaması gereken ama bir türlü üzerinde kafa yormaya fırsat bulamadığı gizemi düşündü. Tamam, suikastı kimin tertiplediği bir gizemdi. Şu kahrolası “şey” in ne olduğu, neden onu göremediği, tanımlayamadığı da ayrı bir problemdi ama hepsinden öte, binlerce insanın eli silahlı bir adamı on dakikadır fark etmemesini bir türlü aklı havsalası almıyordu.
  2.  
  3. Kibir olmalı, diye düşündü. Mutlak kibir… Başbakanı en kötü gününde bile takip eden insanlar bu ulu adamın ölmeyeceğine o kadar kani, yaydığı büyüyle de o kadar meftun olmuşlardı ki, birinin onu öldüreceğini, yıllar alan bu çetin yolculuğun böyle yarı yolda, bir kurşunla, bir kumpasla, reytingi dibe batmış televizyon dizileri gibi alelacele sona ereceğini akıllarına bile getiremiyorlardı. Başbakan pek kitap okumazdı ama Sezar’ın akıbetini çoğu insan gibi bilirdi. Hapishane kütüphanesinde okuduğuna göre 23 kez bıçaklanmıştı büyük hükümdar. Tam da ömür boyu diktatörlüğünü ilan etmiş, senatoyu etkisiz kılmışken, tam da bütün Roma’nın sevgi - saygısını kazanmışken, göz göre göre, gündüz vakti, senatonun içinde paramparça edilmişti. Onu öldüren, ona tapınmanın, ona aşkın insanlarda yarattığı kibir dolu körlüktü.
  4. Şarlayan, zıplayan, bayrakları sancak gibi sallayıp, heyecanla sloganlar atan binlerce suratı inceledi konuşurken. Kasılmış yüz kaslarını, çekilmiş burunları, kat kat olmuş alınları, son raddesine kadar açılmış ağızları inceledi. İnsanların gözlerinde safiyane bir parıltıyla ortaya saçılan katıksız - koşulsuz teslimiyet başka zaman olsa bir öğün egosunu doyururdu ama bugün… Şimdi…
Advertisement
Add Comment
Please, Sign In to add comment
Advertisement