YARIN OKULUN İLK GÜNÜ! (Birinci Bölüm Denemesi)
Oyuncak dükkanında Ponti Dede bir oyuncağı silmektedir. Bıcır ve Kıpır birlikte oyun oynamaktadırlar. Maymun ağırlık çalışmaktadır. Kitap kurdu kitap okuyordur. Balık astronotu ile oynuyordur. Papağan salıncakta sallanmaktadır… Herkesin kendi halinde olduğu bir öğle üzeri vaktidir. Dodo kafası karışık, yarı mutlu yarı kaygılı bir yüz ifadesi ile dükkana girer.
Dodo: Merhabalar!

Ponti Dede: Hoş geldin Dodo’cuğum.

Maymun spor yapmayı bırakır, çevik bir şekilde hızlıca koşarak Dodo’nun yanına gider ve onu öper. Herkes güler, Ponti Dede hafifçe tebessüm eder.

Koala: İyi ki geldin Dodo! Yeni bir kek tarifi öğrendim dur hemen sana da anlatayım.

Kıpır: Dur Koala, önce bir soluklansın sonra anlatırsın.
Dodo: Aslında o kek tarifini anneme götürsem iyi olur Koala’cığım belki akşam yapar ben de yarın beslenme çantamda okula götürürüm.
Bıcır: Nasıl yani? Yarın okul mu var?
Dodo: Evet Bıcır tatil bitiyor artık. Yarın okulun ilk günü.

Kitap Kurdu: Yaşasın! Çok güzel bir haber bu. Heyecanlı mısın Dodo?

Dodo: Heyecanlıyım. Ama… Şey… Ne bileyim…
Ponti Dede: Aklına takılan bir şey mi var Dodo’cuğum? Seni biraz tedirgin gördüm.
Dodo: Aslında okul açılacağı için sevinçliyim. Arkadaşlarımı özledim. Ama işte… Nasıl desem… Yani okula gitmeyi seviyorum ama bazı şeyler beni çok zorluyor Ponti Dede.

Ponti Dede: Okul açılacağı için seviniyor olman çok güzel Dodo. Ama elbette bazı endişelerin de olabilir. Bu endişelerin hakkında konuşmak ister misin?
Papağan: Yarın okul başlıyooor, Dodo’nun tatili bitiyooor…
Koala: Papağan sakin olur musun lütfen!
Papağan: Sakin olurum. Olurum sakin. Sakin sakin.
Kitap Kurdu: Ponti Dede haklı Dodo. Bence de endişelerini anlatmak sana iyi gelecektir. Bizimle paylaşırsan belki sana yardımcı olabiliriz.
Dodo: Yani aslında okula gitmeyi özledim. Fakat Papağan’ın da dediği gibi tatil bitiyor ve ben artık istediğim kadar oyun oynayamayacağım.
Ponti Dede: İstediğin kadar oyun oynayamayacak olman mı seni üzüyor canım?
Dodo: Evet Ponti Dede. Öğretmen her gün ödev veriyor. Geçen sene hep öyle oldu. Ve bu yüzden oyun oynamak için istediğim kadar vakit kalmıyor. Ve bazen ödevlerimi yaparken çok sıkılıyorum aklım hep oyunda oluyor.
Ponti Dede: Dodo’cuğum her öğrenci ödev yaparken, ders çalışırken sıkılabilir. Bu çok normal.
Dodo: Gerçekten mi? Yani bu benim tembel bir öğrenci olduğumu göstermez mi?
Ponti Dede: Elbette o anlama gelmez Dodo. Dediğim gibi her öğrenci bazen  ders çalışırken sıkılabilir. Ve sen bir çocuksun, oyun oynamak en doğal hakkın. Fakat iyi yetişmen ve yeni bilgiler öğrenip bilgili bir insan olabilmen için derslerine ve ödevlerine de gereken önemi vermelisin. Önemli olan oynamakla çalışmak arasında bir denge kurup ikisinden de vazgeçmemek.
Dodo: Ama okul varken istediğim kadar oyun oynayamıyorum.
Ponti Dede: Dodo’cuğum bilgili ve kültürlü bir çocuk olup, ileride güzel bir meslek edinebilmen için şimdi sana zor gelen bazı şeylere sabretmen lazım. Ama dediğim gibi bunu yaparken elbette dinlenecek ve oyun da oynayacaksın. Önemli olan sorumluluklarını yerine getirmen. Zaten eğer derslerine gereken önemi verir, ödevlerini yaparsan oyun oynarken aklın çalışmadığın dersinde kalmaz ve çok daha keyifli bir şekilde oynarsın.
Dodo: Doğru. Gerçekten de ödevimi yapmadığım günler oyun oynamaktan da fazla keyif alamıyorum.
O sırada Papağan hafif bir gürültü ile salıncaktan düşer. Sallanırken uyuyakalmıştır düşünce uyanır.
Papağan: Ayy uyumuşum yine. Dodo Dodo yeniden okullu oluyor!
Dodo: Evet Papağan hem de artık ikinci sınıf oluyorum.
Kitap Kurdu: Yaşasın yeni yeni kitapların olacak! Onları getir birlikte kaplayalım Dodo.
Dodo: (Tebessüm eder) Tamam Papağan getiririm.
Koala bir kağıdı Dodo’ya uzatır.
Koala: İşte bu yeni öğrendiğim kek tarifi Dodo. Annene götürebilirsin. Akşamdan yaparsa yarın beslenme çantanda okula götürüp arkadaşlarınla birlikte yiyebilirsiniz.
Dodo: Teşekkür ederim Koala’cığım.
Ponti Dede: Bana sanki hala bazı endişlerin var gibi geliyor Dodo. Ne dersin?
Dodo: Aslında var. Ama… Söylesem mi söylemesem mi diye düşünüyordum ben de.
Ponti Dede: Nasıl istersen Dodo’cuğum.  Söylemek istersen seni dinlemeye hazırım.
Dodo: Şey Ponti dede. Bu konuyu seninle yalnız konuşmak istiyorum. Olur mu?
Ponti Dede: Elbette olur canım. Çocuklar siz biraz arka tarafta oynayın. Biz Dodo’ya özel bir şey konuşacağız.
Maymun bir takla atarak içeri açılan kapıya doğru yönelir.
Maymun: Elbette gideriz. Önemli olan Dodo’nun kendini rahat hissetmesi.
Papağan: Gideriz gideriz. İçeriye gideriz. (Uçarak kapıya doğru yönelir.)
Ponti Dede: Haydi bakalım. Koala sen de balığı al.
Koala akvaryumu kucağına alır. Hep beraber güle oynaya kapıdan çıkar arka tarafa geçerler.
Ponti Dede: Şimdi yalnızız. Doğrusu benimle paylaşmak istediğin konuyu merak ettim Dodo’cuğum.
Dodo çekingen bir şekilde tebessüm eder.
Ponti Dede: Bir şeyi merak ettim canım okul alışverişine çıktınız mı annenle?
Dodo: Evettt! Zaten okulların açılmasının en keyifli yanlarından biri de bu.
Ponti Dede: Haklısın ben de küçükken okul alışverişi yapmayı çok severdim.
Dodo: Annem bana çok güzel kalemler aldı. Çok sevdim onları.
Ponti Dede: Ne kadar güzel. Bak gördün mü aslında sen de okumayı ve öğrenci olmayı seviyorsun.
Dodo: Seviyorum ama… İşte beni çok zorlayan bir şey var Ponti Dede.
Ponti Dede: Olabilir Dodo. Hepimiz hayatta bazı zorluklarla karşılaşırız. Önemli olan onların üstesinden gelebilmek için çabalamak.
Dodo: Ben çabaladım ama pek başarılı olamadım.
Ponti Dede: Eğer anlatmak için hazır hissediyorsan seni rahatsız eden bu konuyu öğrenmek isterim Dodo.
Dodo: Ponti Dede… Nasıl desem. Ben okuldayken ve ders esnasında bazen çok tuvaletim geliyor. Ama henüz tenefüs zili çalmadığı için tuvalete gidemiyorum. Ve o şekilde beklemek de çok zor oluyor.
Ponti Dede: Ders esnasında tuvaletinin gelmesi çok normal Dodo’cuğum. Öncelikle bununla ilgili bir suçluluk hissetmene gerek yok.
Dodo: Ama tuvaletimi tutarak zilin çalmasını beklemek çok zor oluyor Ponti Dede. Ve ben bu yüzden bazen okula gitmey korkuyorum.
Ponti Dede: Dodo’cuğum tuvaletin geldiğinde henüz tenefüs zili çalmamış olsa bile, öğretmeninden izin isteyerek tuvalete gidebilirsin.
Dodo: Gerçekten mi? Ama böyle yaparsam öğretmenim bana kızmaz mı?
Ponti Dede: Hayır Dodo’cuğum bunda kızılacak bir şey yok. Elbette elinden geldiği kadar tenefüslerde tuvalete gitmeye çalış. Ama ders sırasında sıkışırsan da öğretmeninden izin alıp tuvalete gidebilirsin. Bu çok normal.
Dodo: Ben de belki öğretmen kızar diye tuvalete gitmek için izin istemeyip, kendimi sıkıyordum ve çok zorlanıyordum.
Ponti Dede: Dediğim gibi canım. Ne zaman ihtiyacın olursa öğretmeninden tuvalete gitmek için izin isteyebilirsin. Bu çok normal ve kesinlikle utanılacak bir şey değil.
Dodo: Çok rahatladım Ponti Dede. Okula gitmekle ilgili en büyük endişem buydu. Şimdi okula gitmeyi daha çok istiyorum. Bana yardımcı olduğun için çok teşekkür ederim.
Ponti Dede: Rica ederim. Kafana takılan bir şey olduğunda yine konuşabiliriz.
Dodo: Sorun hallolduğuna göre çocukları tekrar dükkana çağırabilirim.
Ponti Dede: Tabi.
Dodo kapıdan içeriye seslenir.
Dodo: Çocuklar gelebilirsiniz artık. Ponti Dedem’le konuşmamız bitti.
Hep birlikte kapıdan içeri girerler.
Koala: Dodo sana bir süprizimiz var.
Dodo: Neymiş o? Çok merak ettim.
Bıcır arkasında sakladığı hediye paketini Dodo’ya uzatır.
Kıpır: İçerideyken sana bir okul hediyesi hazırladık. Bakalım beğenecek misin?
Dodo paketi alır ve açmaya başlar.
Dodo: Çok teşekkür ederim çocuklar.
Paketi açar içinden mukavva kartonundan yapılmış ve maviye boyanmış güzel bir kalem kutu çıkar.
Dodo: Bu çok güzel. Çok teşekkür ederim. Beni mutlu ettiniz.
Papağan: Dodo mutlu, mutlu Dodo, Dodo çok mutlu, çok mutlu Dodo…
Koala: Papağan lütfen!
Papağan: Sustum sustum sustum sus…
Kıpır: Anladık Papağan sustun.
Hep birlikte gülüp, şarkı söylemeye başlarlar.




Zil çalar, okul başlar
Kalemler, kitaplar, kağıtlar
Öğretmenimiz ders anlatır
Tüm arkadaşlar oyunlar oynar
Bazen dersler yorsa da
Tenefüsler var arada
Hep beraber oynarız
Sevinçle okula başlarız.