Hukuk , haklıyla haksızı ayırt eden Dünya’nın süregelen tarihinden bu yana suçlu ve suçsuz kavramının olgunlaşmasını sağlayan tarafsız ve bilinçlice kullanılan bir sistemdir. Bazen kendi kendini yok etme mekanizmasını devreye alsa da değişen Dünya ve Toplum ihtiyaçları karşısında kendisini yenilemek zorunda kalmaktadır. Kaldı ki Dünya milyarlarca yıldır gelen toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda kendi serüvenine ayak uyduracak şekilde bir sistem geliştirmiştir. Çoğu tarih kitaplarında Ataerkil bir toplumun güç sürdürdüğü bir hukuk sistemi olsa da yine her şekilde toplumun tüm tabanına eşit dağılacak şekilde tasarlanmaya çalışılmaktadır.
Günümüz hukuk sistemi çok eskilerden kalma teorik bilgiler ve çoğunlukla örf ve adetlerden oluşan bir hukuk sistemidir. Biraz irdelediğimizde aslında hukuk sisteminin günümüz Dünyasında pek bir işlevselliği olduğu söylenemez. Nedeni de şudur ki, haklı haksız ayırt edilmeden güçlü ve güçsüz olarak ayırmaktadır. Bugün gücü olan kişiler hukuk konusunda zayıf insandan bir adım değil en az on adım ilerdedirler. Mazlum olan kişiler sürekli ya hapis yatar veyahut ordan oraya sürgüne gönderilmektedir. Nerde bir mazlum var ise her şekilde birileri tarafından dava edilmiş mahkeme koridorlarında hayatını sürdürmekte ve kendini temize çıkarmakla meşkul. En son gündeme oturan bir haberde sırf kitap sattığı mahkemelik olmuş ve hatta hapis cezası bile onanmış . bir halkın kitap okuması bile engellenilen bir hukuk sisteminde haktan hukuktan bahsetmek zor lakin biz yine de adına hukuk diyoruz.
Son dönemlerde ortaya çıkan ve daha doğrusu 2008 yılından beri süregelen bir dava var ki insanın hukuka inanası gelmiyor. 2008 de birinci ,2010 da ikinci ve 2011 de üçüncü dalga operasyonlarla tutuklanan gencecik insanların hayatlarını karartmakla meşkul olan bir hukuk sistemi. Durup düşünmek gerekir , bu kadar devletin en derin yerlerinde hatta en üst kademelerinde hizmet eden insanlar devletin her türlü gizli sırlarını ifşa ederken hiç kimseye bir şey olmazken, devletin tüm gelirlerine el koyan acımdan insan öldüren, katliamlar yapanlar ellerini kollarını sallayarak dışarıda gezerken güya COLDHACKER adına sanal dünyada (İnternet ortamında) sistemlere zarar veren birkaç masumu yakalayarak dava eden ve mahkum etmek isteyen bir hukuk sistemi sadece kendini yenileyememiş kokmuş bir sistemden başka bir şey değildir. Haklıyla haksızı ayırt edemeyen bir sistem bu gencecik insanları mahkum ettikten sonra temizlenecek kendine gelecek ve herkes rahatlayacak. COLDHACKER adıyla eylem yapanları yakalamak öyle kolay bir şey değil. Kimse kusura bakmasın Hacker olan insan güvenliğini sağlamadan asla hack yapmaz. Herhangi bir saldırı yapıldığında kendi kullandığı bilgisayarı kullanmaz. Ya internet erişimini sağlayan İnternet Cafeler de yada çoklu kullanım alanı olan wireles sağlayıcılarından saldırı yapılır. Bu saldırıları da yaparken ip adresi DNS ve buna benzer tüm belirli işaretleri değiştirdikten sonra saldırı yapılır. Kaldı ki COLDHACKER kendini ifşa etmez kim olduğu bile bilinmeyen kişilerdir. Bağlı olan kişiler bile kendi aralarında gerçek isim,mail, ip ve hatta kaldıkları bölgeler bile gizlidir. Sanal ortamda operasyon ,saldırı ve eylem yapan şahıslar çoğunlukla yurtdışında kalan kişilerdir.
Sonuç olarak yargılanan kişilerin COLDHACKERS ile bir bağlantısı olduğunu sanan zavallı Devlet polisi ancak kendini kandırır ve kokmuş adalet sistemleriyle ceza vermelerini sağlayacaklar. Önce kendi içlerinde kokmuş pislikleri temizlesinler daha sonra kalkıp coldhackersi yakalasınlar. Bugün sanal ortama baktığımızda bir çok hack sitesi var buradaki şahıslar neden yakalanmıyor acaba ? buda büyük bir soru aslında.
Madem hackerlere savaş açtınız o zaman ne kadar hack sitesi varsa hepsinin gözetilmesi ve hack yapanlar yakalanmalı bunun tabanını sağlayabileceklerse o zaman tüm adaleti sağlamış olurlar.

ColdHackers
21.04.2014