Dün gece çeneme aldığım sert yumruk darbesiyle yere yığılmışım.
Şah damarımda oluşan ezilmelerden kaynaklı yeterli kan ponpalanamamış beynime.
Bunlar hep uyuşturucu borçlarımı ödememekten olmuştu.
Sedyeye tutunarak ayaklanmaya çalışıyordum.
Yapamayacağımı biliyordum fakat bunu aklıma getirmek bile istemiyordum.
Son bir kez daha denedim.
Kendimi fazla zorlamışım, yaralarım kanayınca bayılmıştım.
Bir anlık bulunmuşluk ve ölümün pençesindeki yaşama umudu...
Hayata olan yaşama sevincimi, bağlılığımı ve en önemlisi de bütün umudumu kaybetmek üzereydim.
Taa ki o gelene kadar...Ebru.
İstemsizce gözlerim yeşerdi, kendimi tutamıyordum.
O da anlamıştı yılların taş kalpli adamı bir anda melunlaşmıştı, sakinleşmişti.
Her şeyi geride bıraktığını gözünden akıp giden göz yaşları söylüyordu.
Ebru elimden tutmak ister gibiydi.
Yanımda değil, kalbimin derinliklerinde de onunla birlikte olduğunu hissettirmeye çalışıyor gibiydi.
O an içeriye hemşire girdi.
Ebrunun daha fazla durmaması gerektiğini söyleyerek dışarı çıkardı.
Kollarıma serum bağladılar ve yoğun bakıma alındım.
Uyandığımda duyduğum tek şey kalp cihazından gelen sesti.
Ayağa kalkmaya çalıştım, ama hiçbir şey yapamıyordum.
Hareket edemiyordum, sanki bütün uzuvlarım uyuşmuş gibiydi.
Masanın yanındaki sağlık raporunu okudum.
Ameliyatın başarılı geçtiğini yazıyordu.
Yalnız, beynimi besleyen kan damarlarındaki akışın durması sonucunda,
beynimde oluşan hasarın bedenimde kısmi bir felç etkisi yaratmış olmasını okuduğumda o an öylece yıkıla kaldım.
Geriye kalan ömrümü bir tekerlekli sandalyede geçirmeyi düşünmek beni bir hayli üzüyor,endişlendiriyor ve korkutuyordu.
Sanki her şeyimi kaybetmiş gibiydim.
Masanın yanındaki bir diğer kağıt parçası dikkatimi çekti.
Meğer bunu da Ebru yazmış. Aldım ve okudum.
Sanırım o da sağlık raporumu okumuş olmalıydı.
Ayrıca bir madde bağımlısı ile daha fazla beraber olamayacağını dile getirmişti.
O an ikinci defa yıkıldım ve ağlama krizlerimle baş başa kaldım.
Hemşirenin verdiği antidepresan ilaçları hiçbir fayda göstermiyordu.
Aksine daha fazla krizlere sebep açıyordu.
Birkaç sakinleştirici iğne ile derin bir uykuya daldırıldım.