Advertisement
Guest User

Untitled

a guest
Oct 24th, 2014
113
0
Never
Not a member of Pastebin yet? Sign Up, it unlocks many cool features!
text 11.60 KB | None | 0 0
  1. Yorgundu yaşlı fare yeni bir gün ve yine yemek bulması gerekicekti.Ama yine de yoruluyordu yaşlanıyordu oğullarının büyümesi onun için hediye de olsa onlara bakmak için vakti ve zamanı azalıyordu onlara bildiklerini öğretme vakti geliyordu ama oğulları onun gibi değillerdi çok daha iyi ve yetenekliydiler muhtemelen de onu geçecektiler.
  2. Yuvasından yavaşça kafasını çıkardı kediyi hiçbir yerde göremiyordu ama yine de dikkatli olması gerekiyordu.Kedi kurnazdı ve dikkatliydi onu her defasında avlamaya çalışıyordu bu onun hiç hoşuna gitmese de evde besleyecek beş karın vardı ve onun için elinden geleni yapmalıydı yavaşça yürüdü o beyaz tüylerinin gün ışığında parlayışı ve küçük ellerinin tetikte olması bu onun savunmasıydı eğer yeteri kadar hızlı koşamazsa yapacak bir şeyi yoktu mecburen kedi ile savaşmalıydı önce koltuğun ayağına gizlendi sağı solu kolaçan etti gerçekten hiçbir şekilde kedi ortalarda gözükmüyordu acaba tuzak mı kuruyordu umursamadı.
  3. Yaşlı fare yoluna devam ederken evde karısı onun için endişeleniyordu her zaman ki durumdu ama o gerçekten bu konuda çok rahatsızdı bir gün kedi gerçekten yaşlı fareyi avlayacaktı ve bunun olduğu gün ne yapacaktı oğulları ile tek kalacaktı ve oğulları daha bu konuda yeteneksiz sayılırdı.Üzülüyordu çünkü yaşlı fare gittikçe yaşlanıyor eskisi gibi zıpır çevik bir fare değildi yaşlandıkça yoruluyor formundan iyice düşüyordu.Karısı bu endişelerinde haksız değildi evet yaşlı fare formdan iyice düşüyordu kendisinden hızlı bir yaratığa eninde sonunda yem olacaktı ama yine de karısının bilmediği şey oğullarının her şeyin farkında olmasaydı ve buna göre onlar önlemlerini almıştı belki de babalarının tek umutları ayrıca zekiydiler de ve bunu çok yakın bir zamanda göstereceklerdi.
  4. Hedefine gittikçe yaklaşıyordu buz dolabı gözükmüştü ama kedinin ortalarda olmaması onu kızdırıyor hatta ürkütüyordu bir yanlışlık vardı ama ne buzdolabının önüne gelince dolabın arkasına geçti oradaki lavabonun arkasında küçük bir delik vardı oradan yukarı çıktı buradaki yolu özenle büyük babası döşemişti onlar bu işi yaparken o yuva da daha bir bebekti tahta yolun iki yanının tutunma yerlerine elini koya koya yukarı çıktı ve lavabonun oraya ulaştı
  5. İşte zor kısım şimdi başlıyordu duvardaki ufak gizli deliği bulması gerekiyordu neredeydi bu birden ah işte burada dedi kendi kendine delikten içeri baktı çok ufak ve karanlıktı bir farenin girebileceği şekilde oyulmuş buzdolabının arkasına gidiyordu.İçeri girdi sola doğru dönüp hızlıca koşmaya başladı kedinin onu fark etmesini istemiyordu.Buzdolabının arkasına varınca nefes nefese kalmıştı ama işte son ve zor adıma gelmişti burada öyle bir yerdeydi ki büyük babası burada çarpılarak ölmüştü aynı kaderi paylaşmaması için dikkatli olmalıydı.Sağında solunda onun için şimşek ve yıldırım kadar tehlikeli elektrik patlamaları oluyordu yavaşça iki adım attı dikkatli olmak çok önemliydi eğer dikkatli olmazsa ölebilirdi ve ailesini öksüz bırakmak gibi bir şey söz konusuydu son iki bir adım derken işte buzdolabındaydı.
  6. Buzdolabına ne zaman girse sanki ilk defa giriyormuş hissine kapılıyordu her yer bembeyaz ve hafif karanlık koku duyusuyla peynirlere ve minimum diğer yiyeceklere doğru hareket etmeye başladı alabildiği kadar peyniri ve kırıntı parçalarını alıp geldiği yoldan geri dönmeye başladı.
  7. Bu sırada dışarıda onu bir sorun bekliyordu kedi oradaydı gizleniyordu onun yemekleri çalarken yakalamak istiyordu ki onun çaldığı yemeklerde ganimet olarak kediye kalabilmesi için kedi fareyi küçüklüğünden beri tanıyordu yavruyken onunla oynamıştı evet ama şimdi düşmandılar farenin onu yemeği olduğunu düşünmüyordu ama içindeki bir dürtü onu avlamasını emrediyordu bu dürtüye karşı gelemiyordu çok güçlüydü ama yaptığının saçma olduğunu aklı düşünse de doğal olarak normal geliyordu ona
  8. Fare delikten çıktı ve koşmaya başladı işte o sırada karşısında kediyi gördü gözleri fal taşı gibi açıldı yakalanmaması gerekiyordu ama kedinin yanında yardımcıları olan yavruları da vardı koşmaya başladı ve salonun ortasına kadar geldi kaçamayacağını düşünüyordu az bir yiyecek vardı elinde son umuduydu oğullarını beslemesi gerekiyordu.
  9. Bu sırada oğullar babasının geç kaldığını düşünüp evin arkasında bulunan gizli yola gittiler oradan buzdolabına gizli bir yol vardı ve bunu babası nasıl oldu da fark etmemişti bilmiyorlardı oradan yürümeye devam ettiler karanlıktı birlikte dolaşıp dikkatli bir şekilde yürüyorlardı karşılarına bir tane yaratık çıkmıştı insanlara göre bir akrepti ama fareler bunu ne tür bir yaratık olduğunu bilmiyordu kuyruğunda bir tür salgı olduğunu fark ettiler küçük fare öne doğru çıktığı an yaratık kuyruğunu sanki batırmak istermişçesine savurdu büyük fare o sırada yaratığın kuyruğunu ısırdı ve küçük fare de yaratığın tepesinde doğru saldırdı ortanca kuyruğu yerinden kopartıp yaratığa batırdı.Bu yaratıkta neydi böyle kim bilir bu yolda daha ne tehlikeli yaratıklar mevcut diye düşündü yola devam ettiler yolda iki üç iplik buldular ve üç tane de bez yanlarına alma gereksinimi duydular.
  10. Bu sırada yaşlı fare bulunduğu yerden çıkıp hızlıca koşmaya başladı evine yetişecekti evet az kalmıştı mı ha gayret derken kediler bir den önünü kesti arkada da büyük kedi vardı yaşlı fare sona geldiğini düşünmüştü dört kediye bir fareydi hiçbir şansı olmadığını düşünüyordu ama bu kadar da çabuk pes etmeyecekti arkasına dönüp meydan okurcasına kılıcını çekti savaşarak ölmeyi yeğlerdi yavru kediler annenin önden gitmesine izin vermişlerdi kedi kılıcını çekip farenin üstüne atıldı fare yaşlı olmasına rağmen anne kediye karşı kendini iyi savunuyordu ama formunun zirvesinde değildi.
  11. Bu sırada yavrular dikkatli bir şekilde yürüyorlardı derken küçük yavru bir çukura düştü diğeri iki fare onu kurtarmaya çalışıyordu ama nafile olmuyordu onlara yollarına devam etmelerini işaret etti küçük fare ve yürümeye devam etti bir diğer eliyle de sırtındaki kalkanı aldı ve kendine siper etti burada ne tür yaratıklar olduğunu bilmiyordu bir iki adım yürüdükten sonra ilerde yolun ikiye bölündüğünü fark etti.Bu kadarı da fazlaydı ama havayı koklamaya başladı sol taraftan hava kirli ama sağ taraftan temiz geliyordu sağ tarafa dönüp yoluna devam etti yirmi fare adımı sonra abilerini görmüştü ama onlar onu görmemişti bir şey ile uğraşıyorlardı sanki onlara yaklaştığında gördüğü yaratık o kadar korkunç ve farklıydı ki gözlerine inanamamıştı altı gözlü sekiz bacaklı ve ağzından salya akan pis bir yaratıktı ve abileri onunla savaşıyordu yaratığın abisinin açığı gördüğü fark eden küçük fare hemen abisinin önüne atlayıp kalkanını ona siper ederek onu korudu ve yaratığın bir gözünü kör edecek şekilde kılıcını ona sapladı ama bu yaratığı daha da sinirlendirmişti ve küçük farenin elindeki kılıcı alıp savurdu küçük fare savunmasız gözüküyordu gözüne ilişen abisinin çantasındaki kuyruk oldu aldı kendini savunuyordu bir anda yaratığa akrebin kuyruğunu soktu ve biraz zehir enjekte ettiğini fark etti.Yaratık acı içinde kıvranarak öldü onun ağından bir iki iplik alarak yoluna devam ettiler ilerde aşağı doğru açılan bir açıklık fark ettiler.
  12. Bu sırada amansız bir dövüş devam ediyordu yaşlı fare iyi idare ediyordu bir an kedi farenin bir zayıfını yakaladığını sanıp üstüne abanınca yaşlı fare kedinin göbeğine doğru küçük kılıcını sapladı kedi acı ile geri kaçındı ama bu kediyi kızdırmıştı daha fazla üstüne abanıyordu farenin,fare iyi savunurken bir anda açık verdi ve o anda darbeyi aldı kedi farenin işinin bittiğini düşünüyordu ama bilmediği izlendikleriydi.Fare de o an işinin bittiğini düşünüyordu yara o kadar derin değildi ama yine de çok acıyor ve onun hareket alanını kısıtlıyordu.
  13. Bu sırada babalarının yaralandığını gören oğulları hemen bir plan yapmışlardı bezleri sekiz bacaklı yaratığın iği ile bağlamışlardı ve onunla aşağı atlayacaklardı eğer işe yararsa sağ salim aşağı inme fırsatları olacaktı ama yaramazsa hepsi öleceklerdi bu planı en zeki olan ortanca fare yapmıştı ama onunda şüpheleri vardı.
  14. Yaşlı fare yavaşça yuvaya doğru geri çekiliyordu ölemezdi şimdi olmazdı yavrularını daha eğitmemişti ve yeteri kadar geliştiklerini düşünmüyordu ama havada bir şey fark etmişti.Üç tane bez uçarak onlara doğru geliyordu ve bezlerin altında da yavruları vardı üç yavru aşağı inince babalarının önüne geçti ve kılıçlarını çekti hemen kedi ve yavruları ile kıran kırana savaşmaya başladı yaşlı fare onları izliyordu aman tanrım dedi kendi kendine ne kadar da büyümüşlerdi babaları için savaşıyorlardı ama bir sorun vardı daha çok gençtiler ve acemiydiler başlarına kötü bir şey gelmesin istiyordu onların neden savaşıyorlardı ki kedi ile aralarındaki husumet neydi bilmiyordu birden ortanca oğlunun yaralandığını gördü bu artık bardağı taşıran son damlaydı.‘Yeter’ diye bağırdı bir anda herkes durdu ve ona baktı yaşlı fare anne kediye doğru giderek ‘Niye’ dedi ‘Niye savaşıyoruz anlamı ne mantığı ne’ diye sordu anne kedi bu beklemediği çıkış karşısında afallamıştı haklıydı niye neden kavga ediyorlardı bilmiyordu gerçekten bir nedeni olmalıydı yaşlı fareye dönerek ‘Bilmiyorum ama içimdeki bir güdü seni öldürmemi söylüyor’ dedi yaşlı fare ‘Biliyorum anlıyorum ama o güdüye karşı koyabilirsin ben inanıyorum seninle küçüklükten beri oyun oynuyoruz savaşıyoruz birbirimizi korkutup kaçırmaya çalışıyoruz ama niye düşmanız bilmiyorum doğal nedenler demişti büyüklerimiz ama bu nasıl bir doğal nedendir’ anne kedi farenin haklı olduğunu düşünüyordu çok şaçmaydı ben yemediğime göre fareyi neden öldürüyorum ki diyordu kendini sorguluyordu anne kedi yaşlı fareye dönerek ‘bende saçma olduğunu düşünüyorum ama dürtü o kadar kuvvetli ki bir seçeneğim kalmıyor’ dedi yaşlı fare ‘Bu seferlik aramızda bir barış yapalım’ dedi anne kedi bunun geleceğini düşünmemişti kedi ile fare arasında bir barış düşündü olabilirdi aslında niye olmasın ki sonuçta bir kerelikten bir şey çıkmazdı hem bu dürtünün ne dürtüsü olduğunu bilmek istiyordu belki ona karşı gelebilirdi.Anne kedi ‘tamam’ dedi ve ekledi ‘Bu seferlik aramızda bir ateşkes olsun’ dedi yemekleri almasına izin verdi ve yaralı yaşlı fare ile oğulları yavaşça yuvalarına döndü.
  15. Anneleri yavrularını karşısında görünce gözlerine inanamadı sinirliydi ama yine de mutluydu çünkü babalarını kurtardıklarını fark etti.Bir yandan kızıp diğer yandan hepsine teşekkür etti.Yaşlı fare ona böyle cesaretli zeki ve yetenekli oğullar verdiği için yüce yaratıcı fareye teşekkür etti ve umut etti ki bu ateşkes uzun süreli bir barış olabilir ama ilk önce oğulları her türlü tehlikeye karşı eğitmesi gerektiğini artık zamanın geldiğini fark etti.Bugünü kurtarmışlardı peki yarın ne olacaktı orasını zaman gösterecekti.
  16.  
  17.  
  18. SON
Advertisement
Add Comment
Please, Sign In to add comment
Advertisement