Advertisement
Guest User

2.BÖLÜM : Yok Oluş Bölüm 2 ; Yardım

a guest
Jun 15th, 2013
332
0
Never
Not a member of Pastebin yet? Sign Up, it unlocks many cool features!
text 10.57 KB | None | 0 0
  1. 2.BÖLÜM : Yok Oluş Bölüm 2 ; Yardım
  2.  
  3. Anlatıcı ; 3.Şahıs
  4.  
  5. Akrep olduğu yerden diğer ikisine "Susun" tarzında bir işaret yaptı. Adamın geçmesini izledikten sonra üçü de ayağa kalktı ve oradan hızlı adımlarla uzaklaştı.
  6.  
  7. Terazi halen kötü bir durumdaydı, ne yapacağını bilmez bir haldeydi... Annesini ve babasını aynı anda kaybetmişti. Artık istediği zaman soru sorabileceği bir babası ve istediği yemeği isteyebileceği bir annesi yoktu.
  8.  
  9. Akrep son bir köşeyi daha döndükten sonra hızla arkasını döndü ve "Bu böyle olmayacak Aslan... Bir yer bulmamız lazım, halen yıkılmamış bir yer... Eğer böyle kaçmaya devam edersek, en sonunda bizi bir köşeye sıkıştırıp yakalayacaklar..."
  10.  
  11. Aslan, Akrep'in sözlerine hak veriyordu, o adamı ekmek arası yaptıklarından beri çocuk polisleri onları arıyorlardı.
  12.  
  13. Aslan biraz düşündü ve "Bir yer biliyorum... Muhtemelen yıkılmamıştır fakat yine de durumunu bilemiyorum..." dedi.
  14.  
  15. Aslan bu sözlerden sonra ilerideki aradan bir kavşağa saptı ve dümdüz yürümeye başladı. Akrep ise, Terazi'nin elinden tutmuş bir şekilde Aslan'ı izliyordu. Döküntülerin üzerlerinden geçerken, taşların altından çıkan ses bazen biraz tok çıkıyordu. Akrep ve Aslan her bu sesi duyduklarında dudaklarını ısırıyorlardı. Terazi ise şok durumunda olduğu için hiç bir şey anlamamıştı. Fakat o saniyede eğer o da Aslan ve Akrep kadar şoktan kurtulmuş olsaydı, o çıkan tok seslerin ne olduğunu anlardı... Bu çıkan tok seslerin, enkazın altında kalmış insanların kemiklerinden çıkan tok seslerin olduğunu anlardı... Ve her tok seste bir tanesinin kırıldığını...
  16.  
  17. Aslan bu "MEZARLIKTAN" çıktıktan sonra derin bir nefes aldı ve Akrep ile Terazi'yi bekledi. İkisi de geldikten sonra Akrep'in suratına baktı ve "Bir şey anladı mı?" diye fısıldayarak sordu. Akrep ise başını rahat bir şekilde "Hayır" tarzı salladı ve "Hiç bir şey anlamadı..." dedi.
  18.  
  19. Aslan bu cevabı aldıktan sonra biraz rahatlamış olsa da, sevinci kursağında kaldı, çünkü Terazi'yi bu halde görmek onun canını yakıyordu. O güler ve neşeli suratlı çocuk kaybolmuş, yerine taşlara boş boş bakan bir hayalet gelmişti.
  20.  
  21. Üçü bir kaç yüz metre daha yürüdükten sonra, iki katlı boş bir evin önüne geldiler. Aslan hemen merdivenlerden yukarıya çıktı ve içerisi sağlam mı diye kontrol etti, ardından ise arkasını dönüp diğer ikisine "Tamam" tarzı bir işaret yaptı ve evin kapısından içeriye girdi.
  22.  
  23. Akrep ve Terazi merdivenlerden ağır bir şekilde çıktılar ve evin açık kapısından içeri girdiler.
  24.  
  25. İçeri girdiklerinde, onları boş bir oda karşıladı... Oda tamamen boştu ve içerisi tamamıyla tozluydu. Aslan biraz içeriyi kontrol etti ve sonra arkasını dönüp konuşmaya başladı "Sanırım artık burada kalabiliriz... Ne dersiniz, üçümüz birlikte... Biraz yemek buluruz, çalışacak bir i-"
  26.  
  27. Aslan henüz sözünü tamamlayamamıştı ki Akrep bağırarak "Aslan! Kendine gel! Ne dediğinin farkında mısın sen?! Ailelerimizi henüz kaybettik ve sen hemen yeni bir yaşam kurabileceğini mi sanıyorsun! Henüz ölülerinin bile nerede olduğunu bulamadık!"
  28.  
  29. Akrep bu sözleri söyledikten sonra dizlerinin üstüne çöktü ve sessiz bir şekilde ağlamaya başladı. Aslan ise bu sözlerden sonra arkasında ki duvarın yanına gitti, ardından ise duvara bir yumruk atıp "Yalnız kaldık..." diye fısıldadı...
  30.  
  31. Terazi bu manzarayı gördükten sonra, aklına annesinin eli ve babasının yarım kalmış yüzü aklına geldi. Ayağa kaldı ve yüzünü ani bir şekilde kapattı...
  32.  
  33. Terazi elini yüzünden çektikten sonra arkasını döndü ve Aslan'a "B-Ben biraz dışarı çıkıp hava alacağım... Evdeki toz bana biraz dokundu galiba..." dedi düşük bir tonla.
  34.  
  35. Aslan ise "Kendine dikkat et... Seni de kaybetmek istemem Terazi" dedi ve sahte bir şekilde gülerek Terazi'ye döndü.
  36.  
  37. Terazi, Aslan'dan bu sözleri duyduktan sonra kapıya doğru yöneldi ve dışarı çıktı. Merdivenler ağır adımlarla inerken etraftaki bağrışmaları dinliyordu. Bazıları "Yardım edin!" diye bağırıyordu, bazıları ise sadece çığlık atıyordu...
  38.  
  39. Terazi çocuk polislerine yakalanmamak için küçük evlerin olduğu Elaville sokağına doğru yöneldi. Bu ara sokakta da durum pek farklı değildi aslında, her yer korku ve ölüm kokuyordu...
  40.  
  41. Terazi bir kaç adım attıktan sonra köşede bir kediyi besleyen bir kız gördü. Kız elindeki ekmekten hem kendi yiyor, hem de kediye veriyordu. Terazi kıza bir kaç saniye baktı, ardından ise yoluna devam etti...
  42.  
  43. Ertesi Gün
  44.  
  45. Dünkü hüzün patlamasından sonra, artık karar verilmişti ; Terazi, Aslan ve Akrep bundan böyle birlikte yaşayacaklardı... Aslan ve Akrep etraf sakinleştikten sonra bir iş aramaya çıkacaklardı. İkisi çoktan ne yapacaklarına karar vermişlerdi fakat Terazi henüz bir şey söylememişti, o günden beridir sessizliğini koruyordu.
  46.  
  47. Terazi yine etraftaki tozu bahane ederek dışarı çıktı ve yine Elaville'ya doğru yöneldi. Dün geçtiği köşeden yine geçti ve aynı yerde kızı yine gördü. Bu sefer elinde bir tek su vardı, ve yine bu suyla yanındaki kediyi besliyordu.
  48.  
  49. Terazi kıza biraz baktı... Ne yaptığını anlamaya çalıştı fakat her düşünmeye çalıştığında aklına ölen ebeveynleri geliyordu. Bir kaç kere daha düşünmeyi denedi fakat sonuç değişmiyordu. En sonunda vazgeçip, eve geri dönmek için arkasını döndü ve yürümeye başladı.
  50.  
  51. Ertesi Gün
  52.  
  53. Aslan ve Akrep önceki gün enkazların oralarda dolaşmış ve parçalanmış marketlerden bir kaç torba yemek kaçırmışlardı. Evin içi pişmekte olan makarnanın kokusu ile dolmuştu.
  54.  
  55. Terazi ise dünden bu yana hiç bir gelişme göstermemiş yine aynı suratla oturuyor ve yemeğin gelmesini bekliyordu.
  56.  
  57. Terazi'nin aklına birden kediyi besleyen o kız geldi. Yemek çoktu, Terazi içinden "Belki de ona da verebiliriz?" diye düşündü.
  58.  
  59. Oturduğu yerden ayağa kalktı ve Aslan'a doğru dönüp "Yemeğe birisini getirebilir miyim?" diye sordu.
  60.  
  61. Aslan ise arkasına doğru önce şaşkın bir şekilde döndü, ardından ise gülerek "Tabi getirebilirsin" dedi. Aslan'ın gülmesinin sebebi aslında hoşgörüden dolayı değildi, "Terazi bunca günden sonra sonunda konuşabildi" diye gülüyordu.
  62.  
  63. Akrep ise ortalığı biraz neşelendirmek için "Terazi... Bana neden sormuyorsun ki..?" diye sordu.
  64.  
  65. Terazi şaşkın bir suratla bir kaç saniye Akrep'e baktı ve ardından "Sana neden sorayım ki?" diye cevap verdi.
  66.  
  67. Akrep önce gözlerini şaşkınlıktan büyüttü ve ardından öfkeyle "Gel buraya seni lanet velet!" diyerek Terazi'nin peşine takıldı. Fakat Terazi ondan daha hızlıydı, Akrep bir kaç saniye sonra pes etmek zorunda kaldı.
  68.  
  69. Terazi, Akrep'in elinden kolaylıkla kurtulduktan sonra Elaville'ye doğru ilerlemeye başladı. Bir kaç dakika boyunca yürüdükten sonra, en sonunda köşeye giden yola gelebildi. Artık köşeyi rahatça görebiliyordu.
  70.  
  71. Terazi bir kaç adım daha attı, ardından ise olduğu yerde donup kaldı. Kız yere yatıyordu ve kedi de yanında ona bakıyordu.
  72.  
  73. Terazi hemen kızın yanına doğru koştu ve yüzü koyun yatan kızı yerden düz bir şekilde kaldırdı. Ardından ise hemen nabzına baktı. Bir kaç saniye hiç bir şey duyamadı, ardından biraz daha dikkatle dinlemeye başladı. Zayıftı, fakat bir atış sesi vardı.
  74.  
  75. Terazi hemen kızı kucağına aldı ve evine doğru koşmaya başladı. Yolda kızın sayıklamasıyla birlikte, Terazi biraz daha hızlandı. Bu mırıldamalar şöyle diyordu "Karnım... Çok aç... Yemek... Susuzum... Bir şey... Her hangi bir şey..."
  76.  
  77. Terazi evin önüne geldiğinde nefes nefese kalmıştı. Hemen merdivenleri çıktı ve kapıyı bir seferde açtı. Kızı kucağından indirdi ve Aslan'a doğru dönüp "Kız çok aç... Hemen yiyecek bir şeyler ve biraz su getir ona..." dedi.
  78.  
  79. Aslan hemen içeriden bir bardak su ve yiyecek bir şeyler getirdi. Akrep ise oturduğu yerden kalktı ve ikisini yanına geldi. Kız yemekleri görünce elini onlara doğru uzattı, fakat içinde bulunduğu açlık yüzünden eli hemen geri düştü. Aslan kızın bu halini görünce, elindekilerden bir parça koparıp kızın ağzına doğru götürdü ve "Hadi, ye şunu..." dedi.
  80.  
  81. Kız yemeği yemeyi bitirdikten sonra biraz canlandı ve yattığı yerden yavaşça kalktı. Ardından ise masanın üzerindeki bir bardak suyu bir seferde bitirdi ve diğer üçüne doğru dönüp "Teşekkür ederim" diye fısıldadı...
  82.  
  83. O akşamki yemeğe bu kızda katıldı...
  84.  
  85. Ertesi Gün
  86.  
  87. Sabah olmuştu. Aslan ve Akrep güzel bir kahvaltı hazırlamışlar ve Terazi ile yeni kız'ı bekliyorlardı. Terazi düne nazaran çok daha farklı gözüküyordu. En azından gözündeki o korku duygusu kaybolmuştu.
  88.  
  89. Bu farklılık onlara biraz şaşırtmış ve birazda sevindirmişti. Fakat bu şaşkınlıkları, dün buldukları kızla daha da arttı. Kız görünüşü dünküne hiç ama hiç benzemiyordu. O soluk benli, dudakları kurumuş ve gözleri inik olan kız kaybolmuş, yerine canlı, kıpkırmızı tenli muhteşem bir kız olmuştu.
  90.  
  91. Kız hemen kahvaltıya oturdu ve etrafındakilerden biraz atıştırmaya başladı. Aslan bunu bir fırsat olarak değerlendirdi ve kıza soru sormaya başladı "Hey, sana bir şey soracağım... Senin, adın ne?"
  92.  
  93. Kız önce biraz bekledi ardından ise "Hatırlamıyorum" dedi. Aslan ve Akrep bu duruma pek de şaşırmamışlardı. Bu depremden sonra normal kalan birisini görebileceklerini hiç ummamışlardı zaten.
  94.  
  95. Terazi birden konuşmaya atladı ve "Ben senin adını biliyorum" dedi. Aslan ve Akrep'in yanı sıra kız da şaşkın bir suratla Terazi'ye doğru baktı. Ardından Akrep "Onu daha önceden tanıyor muydun?" diye sordu.
  96.  
  97. Terazi küçük bir gülücük attı ve "Hayır tanımıyorum" dedi.
  98.  
  99. Aslan bu cümleden sonra biraz şaşırdı ve ardından "O zaman nasıl adını bilebiliyorsun ki?" diye sordu. Terazi ise bu soruya gayet farklı bir yöntemle cevap verdi "Evet gerçek adını bilmiyorum, fakat onun kişiliğini yansıtabilecek bir ad biliyorum. Onun ismi 'Başak'. Nedeni ise şu ; o tıpkı bir Başak gibi, etrafındakilere yardım etmek için kendi hayatını veriyor... Tabi bunu her bitki yapıyor fakat, en güzel isim bu bence... "
  100.  
  101. Kız biraz Terazi'ye doğru baktı, ardından ise gülerek "Başak... Bu ismi sevdim!" dedi...
Advertisement
Add Comment
Please, Sign In to add comment
Advertisement