Advertisement
Guest User

Untitled

a guest
Apr 19th, 2015
211
0
Never
Not a member of Pastebin yet? Sign Up, it unlocks many cool features!
text 5.71 KB | None | 0 0
  1. Osmanlı Hürriyet Cemiyeti kısa zamanda Rumeli’nin her tarafına yayılmıştır. Makedonya’nın bütün şehir ve kasabalarında ve özellikle Türk Alayları’nın bulunduğu yerlerde genç subaylar arasında taraftar bulmuştur. Böylece, Makedonya’da bulunan Osmanlı III. Ordusu’nun teğmen, yüzbaşı, binbaşı rütbesindeki subayları bu cemiyete katılmışlardır. Osmanlı Hürriyet Cemiyeti 27 Eylül l907’de merkezi Paris’te bulunan Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti ile resmen birleşmiştir.
  2.  
  3. Bu birleşmeden güçlenerek çıkan cemiyet, artık Sultan II. Abdülhamit yönetimine karşı yaptığı mücadeleyi siyasî olmaktan çıkararak askerî bir temele de dayandırmıştır. Abdülhamit’in baskıcı yönetimini sona erdirmek amacıyla bazı genç subaylar genel bir ayaklanma çıkarılmasını istemekteydiler. Bu amaçla Kolağası Niyazi Bey Resne’de emrindeki kuvvetlerle dağa çıkmış, daha sonra da Enver Bey Tikveş’te, Eyüb Sabri Bey Ohri’de, Selahattin ve Hasan Tosun Bey’ler Arnavutluk’ta aynı şekilde “Hürriyet Taburları” kurarak dağa çıkmışlardır.
  4.  
  5. Cemiyet, saraya telgraflar çekerek Anayasa’nın hemen yürürlüğe konulması ve Meclis-i Mebusan’ın toplantıya çağırılmasını istemiştir. Ayrıca şayet milletin bu isteklerini kabul etmeyecek olursa, tahtından indirileceği Sultan II. Abdülhamit’e bildirilmiştir. Nitekim 23 Temmuz l908’de Manastır’da ve Selanik’te Meşrutiyet resmen ilân edilmiştir. Bütün bu gelişmeler üzerine Sultan II. Abdülhamit, yayınladığı bir bildiriyle Osmanlı Devleti’nde anayasayı yeniden yürürlüğe koyduğunu ve meşrutiyeti ilân ettiğini açıklamıştır.
  6.  
  7. Artık İttihat ve Terakki ismini kullanmakta olan cemiyet için, Meşrutiyetin ilânından sonra yeni bir dönem başlamıştır.
  8.  
  9. Cemiyetin, 1911 Kongresi’nde tüzüğünde yapılan bir değişikle İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin merkezi İstanbul olan bir siyasal parti olduğu belirtilmiştir. Böylece, Türk demokrasisinde ilk siyasî parti olma özelliği İttihat ve Terakki Partisi’nin olmuştur. Bu parti, 5 Kasım 1918’deki son kongresinde kendisini feshetmiş ve Teceddüt Fırkası adıyla yeni bir kimlik kazanmıştır.
  10.  
  11. İttihat ve Terakki Cemiyeti (Partisi) bünyesinde, çok sayıda asker, sivil, fikir adamı, gazeteci, yazar ve şair isimleri barındırmıştır. Ancak, İttihat ve Terakki deyince ilk akla gelen isimler “Enver Paşa, Talat Paşa, Cemal Paşa”lardır. Aynı zamanda bunlar lider olarak da ön plâna çıkmışlardır. Ancak şunu hemen belirtmeliyiz ki; Milli Mücadele’mizin büyük önderi Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarındaki bir çok önemli isim bu cemiyetin bünyesinden çıkmıştır.
  12.  
  13. İttihat ve Terakki Cemiyeti Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önlemek için “Osmanlıcılık veya Pan-Osmanizm” düşüncesini “İttihad-ı Anasır” (Unsurların Birliği) şekliyle benimsemiş ve cemiyet-parti içinde ve devlet yönetimindeki uygulamalarında bunu gerçekleştirmeye çalışmıştır. Bu nedenle; cemiyet-parti bünyesine Türklerin yanında Araplar, Arnavutlar gibi Türk olmayan Müslümanları ve Ermeniler, Rumlar, Yahudiler gibi gayri müslimleri almışlardır. Ancak gayri müslimler ile Arnavutlar ve bilahare Araplar gibi Türk olmayan Müslümanların her yönden Türk milletine ve Osmanlı Devleti’ne karşı ihanet, isyan ve ayaklanmaları üzerine bu düşüncelerini terketmişlerdir. Özellikle, Balkan Savaşları esnasında uğradığımız yenilgi ve Türk insanının uğradığı haksızlık ve zulüm devlet adamlarımızın ve aydınlarımızın savundukları “Osmanlılık” ve “İslâmcılık” fikirlerinden uzaklaşarak “Türkçülüğü” ön plana çıkarmalarına yol açmıştır. Bu nedenle İttihatçılar, Türkçülük fikrini parti programlarına almışlar ve 1913-1918 yılları arasında iç ve dış politikalarında adeta bir devlet politikası olarak uygulamışlardır.
  14.  
  15. Birinci Dünya Savaşı sonrası Türk milletinin anavatanının, yani Anadolu’nun işgal edilerek milletimizin esaret altına alınmak istenmesi karşısında, İttihat ve Terakki Cemiyeti-Partisine mensup bir çok vatansever Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlamış olan Milli Mücadele’ye katılmışlardır.
  16.  
  17. Genç ve idealist bir kadroya dayanan İttihat ve Terakki Cemiyeti-Partisi, Osmanlı Devleti’ni parçalanmaktan kurtarmak amacıyla yola çıkmalarına ve iktidara hiç düşünmedikleri kadar kolay ulaşmalarına rağmen, devlet yönetimindeki tecrübesizlikleri ve dönemlerindeki iç ve dış gaileler sebebiyle bu amaçlarını gerçekleştirememişlerdir. Üstelik Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve nihayet I. Dünya Savaşı’yla ülkeyi parçalanmanın ve yıkılmanın eşiğine getirmişlerdir.
  18.  
  19. Osmanlı Devleti’nde ikinci defa Meşrutiyeti kazandırmakla ve Türk siyasî hayatına çok partili hayatı getirmekle övünmüş olan İttihatçılar, kendi elleriyle kurdukları çok partili hayatı yine kendi elleriyle katletmişlerdir. Mutlak iktidarları döneminde siyasî rakiplerine ve diğer siyasal partilere hayat hakkı vermemişlerdir. Bu dönemde bazı siyasî partiler kapatılmış veya faaliyetleri yasaklanmış, birçok siyasî muhalifleri tutuklanmış ve sürgünlere yollanmıştır.
  20.  
  21. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, I. Dünya Savaşı’ndan Osmanlı Devleti’nin mağlup olarak çıkması ve Mondros Mütarekesi’nin imzalanması üzerine İttihat ve Terakki Partisi; 5 Kasım 1918’de yaptığı son kongresinde partiyi kapatarak “Teceddüt Fırkası” adıyla kuracakları yeni parti bünyesinde siyasî faaliyetlerine devam etmelerini kararlaştırmıştı.
Advertisement
Add Comment
Please, Sign In to add comment
Advertisement