Advertisement
Guest User

1.BÖLÜM : Yok Oluş Bölüm 1 ; Trajedi

a guest
Jun 8th, 2013
255
0
Never
Not a member of Pastebin yet? Sign Up, it unlocks many cool features!
text 12.48 KB | None | 0 0
  1. 1.BÖLÜM : Yok Oluş Bölüm 1 ; Trajedi
  2.  
  3. Anlatıcı ; 3. Şahıs
  4.  
  5. Her karanlığı bastıracak bir güneşin olduğu gibi, her ZALİMİ durduracak bir ADALETTE vardır. Fakat insanlar hep düşünür "Hangi insan, tüm hayatını ve geleceğini, tanımadığı insanları kurtarmak için feda eder?" diye...
  6.  
  7. Fakat bu insanlar yok değildi, varlardı fakat kendilerini göstermezlerdi... Bu insanlar hayatlarını ve geleceklerini tehlikeye atarlardı, çünkü bu insanlar bu ZALİM dünyada, ışığı görebilmiş insanlardır ve eğer isterlerse bu Zalim dünyayı kurtarabileceklerini bilirler. Çünkü eğer bu insanlar bir hedef belirlerse, o hedeflerine ulaşmak için her şeyleriyle savaşırlar...
  8.  
  9. 10 YIL ÖNCE : YER ; SEITOR NIGHT BİRLEŞMİŞ APARTMAN SİTELERİ
  10.  
  11. Terazi annesine doğru bağırıyordu "Benim adım Terazi! Bana böyle seslenmenizi istemiştim!" Terazi ona Aslan ve Akrep tarafından bu ismi seviyordu, sanki adalet düşkünü birisiymiş gibi hissediyordu, ve ne zaman ona gerçek ismiyle hitap etseler sinirlenir ve etrafındakilere bağırdı.
  12.  
  13. Babası, elinin "TERAZİ"nin üzerine koydu ve "Üzgünüm bay Adalet... Merak etme, bir daha sana gerçek adınla seslenmek gibi bir hatada bulunmayacağız... Lütfen bizi affet..."
  14.  
  15. Terazi henüz on yaşındaydı fakat kendi yaşıtlarına göre normalin üstünde bir olgunluk gösterirdi hep.
  16.  
  17. Terazi, babasının bu tavrını görünce gözlerini biraz indirdi ve babasına doğru dik dik baktı, ardından ise "Neden halen çocukmuşum gibi davranıyorsun... Dünyada neler döndüğünü anlayacak kadar büyüdüm ben artık..."
  18.  
  19. Romeo yani, Terazinin babası bir avukattı, hem de iyilerinden bir tane. Hiç bir mahkemede suçlu tarafı savunmaya geçmemiş, hiç bir zaman yalan söylememişti ve bunlara rağmen bir tane bile dava kaybetmemişti.
  20.  
  21. Romeo önce biraz şaşırdı ve sonra gülmeye başladı, ardından ise Terazinin başını okşadı ve "Şimdilik kafanı bunlara takmasan iyi edersin..." dedi.
  22.  
  23. Emilia yani, Terazinin annesi her zaman sakin olan tiplerdendi. En zor anlarda en doğru kararı verebilecek türden bir zekaya sahipti, fakat bu zekayı okulda harcamak yerine, ailesi için kullanmayı tercih etti.
  24.  
  25. Taktığı o yeşil taşlı yüzükle hep oynardı Emilia. Bu yüzüğü çok sever ve gerekmediği sürece asla elinden çıkarmazdı.
  26.  
  27. Romeo, Terazi'nin yanından ayrılıp televizyonun olduğu yere doğru ilerledi. İçeri girdiğinde kumandayı sehpanın üzerinden alıp televizyonu açtı ve "Son Dakika" haberlerini izlemeye başladı.
  28.  
  29. Terazi, annesi yemek pişirdiği için onu rahatsız etmek istemiyordu, bu yüzden babasının yanına gitti. O sırada televizyonda, "ADALET" adında bir haber sunuluyor. Terazi bu haberi görünce biraz durakladı ve babasına "Baba, sen bir avukatsın öyle değil mi?" diye sordu, babası ise güler yüzle "Evet, bir avukatım" diye cevap verdi.
  30.  
  31. Terazi düşüncelerini biraz topladıktan sonra, "Peki bana adaletin tam olarak ne olduğunu açıklayabilir misin?" diye sordu.
  32.  
  33. Romeo elinin çenesine doğru götürdü ve biraz düşündü, ardından elindeki kumanda ile televizyonu kapattı ve konuşmaya başladı "Terazi, adalet Dünya üzerinde yaşayan her insanın eşit kalmasını sağlayan bir terimdir, fakat bu kitapta yazan şey... Aslında eşitlik her zaman adalet demek değildir..."
  34.  
  35. Romeo birazcık duraksadı ve gülerek konuşmasına devam etti "Asıl adalet, her insanı aynı şartlar altında yargılamak değil de, onları durumlarına göre yargılamaktır."
  36.  
  37. Romeo biraz duraksadı ve Terazi'nin o boş boş duran suratına baktı. Ardından ortalığı toparlamak için "Bak sen henüz bunun için çok küçüksün, o kadar umursamana--"
  38.  
  39. Romeo henüz sözünü tamamlayamamıştı ki, Terazi konuşmaya başladı "Eşitlik adalet değildir, asıl adalet herkesi durumuna göre yargılamaktır... Söylemeye çalıştığın şey bu sanırım?"
  40.  
  41. Romeo bir kaç saniye dona kaldı, ardından ise kendini toparladı ve "Sen anlatma konusunda benden daha iyisin öyle değil mi Terazi..."
  42.  
  43. Terazi babasının bu sözünü dinlerken birden dışarıdan onu çağırdıklarını duydu. Hemen pencereye doğru koştu ve dışarıya doğru baktı. Bunlar oyun parkından Terazi'ye doğru bağıran Aslan'la, Akrep'ti, ve onu dışarı çağırıyorlardı.
  44.  
  45. Terazi hemen dış kapıya doğru koşmaya başladı, mutfağın önünden geçerken annesi "Nereye gidiyorsun ?" diye sordu. Terazi'de "Aslan ve Akrep beni çağırıyorlar, gitmeliyim!" diye bağırdı.
  46.  
  47. Terazi ayakkabılarını hemen giydi ve merdivenlerden aşağı kayarak indi. Hemen apartman kapısından dışarı çıktı ve oyun parkının olduğu yere koşmaya başladı.
  48.  
  49. Parka geldiğinde, Aslan'ın salıncakta salladığını ve Akrep'in ise direğe yaslanmış elindeki taşlarla oynadığını gördü.
  50.  
  51. Akrep, Terazi'nin geldiğini görünce hemen yaslandığı direkten kalktı ve Terazi'ye doğru güler yüzle ilerlemeye başladı. Aslan ise bindiği salıncakta kendini daha da yükseğe çıkarmaya çalıştığı için Terazi'yi görememişti.
  52.  
  53. Terazi, Aslanın onu görmediğini fark edince ona doğru bağırmaya başladı. Aslan, Terazi'nin sesini duyunca birden irkildi ve o heyecanla havada duran salıncaktan atlamaya çalıştı. O sırada Akrep'te altından geçtiği için tam üstüne düştü.
  54.  
  55. Akrep, üzerine düşen Aslan'ı bir seferde üzerinden attı ve "Ne yaptığını zannediyorsun lan sen?!" diye bağırdı. Aslan ise sırıtıyor ve "Üzgünüm, bilmeden yaptım..." diye özür diliyordu Akrep'ten.
  56.  
  57. Akrep ve Aslan, Teraziden iki yaş büyüktü. İkisi de Terazi'yi bir erkek kardeş olarak görürlerdi. Onu hep kollar ve yardım ederlerdi. Terazin bu ikisiyle bilgisayar hakkında tartıştıkları sırada tanıştı ve onlarla arkadaş oldu. Terazi tıpkı diğer ikisi gibi bilgisayar kullanmaya çok küçük yaşlarda başlamıştı, tam beş yaşında. Ve o günden beridir, bilgisayarlar hep ilgi odağı olmuştur. Ve bu ilgi odağı sayesinde Aslan ve Akrep ile arkadaş olabildi.
  58.  
  59. Terazi ikisini bu hallerini görünce, gülmekten kendini alı koyamadı. Aslan ve Akrep'te ne halde olduklarını görünce onlarda gülmeye başladılar. İkisi de birbirine yardım ederek yerden kalktı ve Terazi'ye doğru yaklaşmaya başladılar.
  60.  
  61. Terazi'nin yanına geldiklerinde Aslan hemen "Dondurma ister misin Terazi?" diye sordu. Terazi ise onaylar biçimde kafasını salladı. Aslan tam dondurmacıya doğru yönelirken birden Akrep onu kolundan tuttu ve "Sen hep kötü olanından alıyorsun, bu sefer senle bende geliyorum" dedi.
  62.  
  63. Terazi bir süre o ikisinin gidişini izledi. Ardından ise oyun parkında ki, gözetleme kulesine benzer kulübeye çıktı.
  64.  
  65. Terazi etrafın sessizliğini ve sakinliğini dinlerken, birden bir sarsıntı başladı. Yer o kadar kuvvetli sallanıyordu ki, Terazinin içinde bulunduğu kulübenin temelleri bir anda yerden ayrıldı ve kulübe Terazi ile birlikte yere çakıldı. Kulübe'nin yere çakılmasıyla birlikte, Terazi'de kafasını kulübede bir yer vurdu ve bayıldı.
  66.  
  67. Terazi uyandığında, kafasında keskin bir acı hissetti. Elini yüzüne götürdüğünde yüzünde kurumuş kan olduğunu fark etti. Bu burada uzun süredir baygın olduğu anlamına geliyordu.
  68.  
  69. Terazi kanamanın devam edip etmediğini anlamak için eliyle kafasını kontrol etti fakat hiç bir şey bulamadı. Kanama çoktan durmuştu.
  70.  
  71. Terazi kafasını biraz kaldırdığında dehşet içinde gözlerini açtı ve konuşmaya başladı "Seitor Night... Tamamen yerle bir olmuş!"
  72.  
  73. Bir kaç saat önce olan deprem, Seitor Night'da ki bütün apartmanları Lego'dan bir bina gibi yıkmış ve geriye sadece bir toz dumanı bırakmıştı.
  74.  
  75. Terazi'nin aklına birden anne ve babası geldi. Yere devrilmiş olan kulübeden sendeleyerek çıktı ve apartmanlarının olduğu, en azından daha önceden olduğu yere doğru koşmaya başladı.
  76.  
  77. Apartmanlarının önceden olduğu yere geldi ve taşları kaldırmaya başladı. Ardından onları böyle bulamayacağını anlayıp hemen bir kaç hesap yapmaya başladı. Annesi deprem sırasında mutfak'ta olmalıydı, mutfağın bulunduğu yeri hedef aldı ve oraya doğru döküntülerin üzerinden geçerek gitti. Döküntüler ağırdı fakat Terazi bunların hiç birisini umursamıyordu.
  78.  
  79. Terazi son taşı kaldırdığında birden gözlerini fal taşı gibi açtı ve geriye doğru sendeledi. Eliyle saçlarını geriye doğru çekti ve "Bu olamaz... İmkanı yok..." diye sayıklamaya başladı. Son kaldırdığı taşın altından çıkan şey bir eldi ve parmağında annesinin taktığı yüzüğü takıyordu.
  80.  
  81. Terazi taşları daha fazla kaldıramadı, çünkü el tamamıyla kan içerisindeydi... Bu da annesinin altında ezilip paramparça olduğu anlamına geliyordu.
  82.  
  83. Terazi, annesinin elinin bulunduğu taşların yanındaki taşlardan birisini kaldırdı. Bu sefer ki taşın altından ise babasının yüzü çıktı, yarısı bir taş altında kalmış yüzü...
  84.  
  85. Terazi taşları kaldırmayı bıraktı ve döküntülerden aşağıya doğru inmeye başladı. Bir kaç dakika donuk kaldıktan sonra bağırmaya başladı "ANNE! BABA!"
  86.  
  87. O sırada başka bir yerde...
  88.  
  89. Aslan, Akrep'in elinden tutup onu ayağa kaldırdı ve koluna girdi, ardından ağır adımlarla parka doğru yürümeye başladılar. Akrep'in ayağı biraz burkulmuştu bu yüzden sendeleyerek ilerliyordu.
  90.  
  91. Bir kaç adım sonra Terazi'nin haykırışlarını duydular. Akrep, Aslan'ın kolundan kurtuldu ve "Bu Terazi... Başına bir şey gelmiş! Hemen gitmemiz lazım!" dedi. Akrep ayağında ki burukluğu umursamadan koşmaya başladı.
  92.  
  93. Parkın yanına geldiklerinde bir kaç kişinin Terazi'yi bir yere götürdüğünü gördüler.
  94.  
  95. Terazi tamamen donuktu ve nereye götürüldüğünü bilmiyordu fakat bunu hiç umursamıyordu. Bir kaç adım sonra televizyonların önünde röportaj veren Sitor Night'ın başkanını gördü. Terazi onun verdiği röportajı dinlemiyordu fakat bir cümlesini gayet iyi duydu, bu cümle şuydu ; "Çürük malzeme kullandığımı tamamen yalan!"
  96.  
  97. Terazi birden öfkelendi ve onu götüren kişileri bir kenara attı. Ardından ise "Yalan mı?! Yalan mı! O zaman neden bütün binalar yerde! Neden benim ailem öldü! Söylesene seni--"
  98.  
  99. Terazi'nin bu konuşmasını ileride duran bir güvenlik karnına attığı tekme ile kesti. Ardından ise onu bir otobüse doğru götürdü.
  100.  
  101. Terazi'yi içeri girdiğinde bu otobüsün normal bir otobüs olmadığını fark etti. Otobüsün arkasında demirden bir duvar ve bu duvara bağlı bir kapı vardı. Güvenlik, Terazi'yi zorla bu duvarın içine soktu ve kapıyı üzerine kapattı, ardından ise sessizlik içinde kayboldu.
  102.  
  103. Terazi karanlık içinde etrafına bakıyordu. Hiç bir şey göremiyor, hiç bir şey hissedemiyordu. Birden otobüsün içerisinden bir ses geldi ve kapı hızla açıldı. Bunlar Aslan ve Akrep'ti ve Terazi'ye "Seni bırakmayacağız!" diyorlardı.
  104.  
  105. Aslan, Terazinin elinden tutup onu ayağa kaldırdı ve hemen koşmaya başladılar. O sırada Aslan, Terazi'nin karnını tuttuğunu fark etti ve hemen "Sana birisi mi vurdu yoksa?" diye sordu. Fakat daha cevabı alamamışken, giden güvenliğin geri geldiğini gördüler. Aslan ve Akrep hemen bir yere saklandı fakat Terazi bu kadar hızlı olmamıştı.
  106.  
  107. Gelen güvenlik, Terazi'nin dışarıda olduğunu görünce hızla üzerine doğru yürüdü ve yumruğunu sıkarak "Bir yumruk daha mı istiyorsun yoksa?" diye sordu.
  108.  
  109. Yumruğunu Terazi'ye doğru yöneltti. Yumruk tam Terazi'nin yüzüne çarpacakken Aslan saklandığı yerden çıktı ve yumruğu havada tuttu, ardından ise "Demek ona vuran sendin" dedi.
  110.  
  111. Aslan normalde eğlenceli bir yapıya sahipti fakat ne zaman sinirlense o mavi gözlerini kısar ve bir canavara dönüşürdü.
  112.  
  113. Akrep ise "Terazi'ye vurma" sözcüğünü duyduktan sonra saklandığı yerden çıktı ve adamın arkasına geldi.
  114.  
  115. Aslan adamın elini bıraktı ve yüzüne bir yumruk salladı, aynı anda Akrep'de. Adamın kafası iki yumruğun arasında tost oldu ve yere düşüp bayıldı.
  116.  
  117. Aslan ve Akrep, adamı yumruklarıyla bayılttıktan sonra, Aslan Terazinin koluna girdi ve onu otobüsten çıkardı.
  118.  
  119. Aslan ve Akrep, Terazi'nin yüzüne bakarak ne olduğunu çoktan anlamışlardı. Aslan eliyle Terazi'nin kafasını hafifçe okşadı ve "Merak etme, biz senin ailen oluruz" dedi.
Advertisement
Add Comment
Please, Sign In to add comment
Advertisement